Cenâb-ı Hak insânların dünyâ ve âhiret saâdetini te'mîn etmek için en büyük bir ihsân-ı İlâhî olarak Dîn-i Hak olan İslâm'ı göndermiştir. Nev-i beşer ancak bu dîni kemâ hüve yaşamak ve hayâtın her safhasında o dînin ahkâmını tatbîk etmek sûretiyle saâdeti elde edebilir. Mâdem şu asr-ı hâzırda Dîn-i Muhammedî (a.s.m.) tezelzüldedir. Bid'alar her tarafı istîlâ etmiş ehl-i sünnet ve'l-cemâat inancı sarsılmıştır. Bütün Müslümanlar maddeten ve ma'nen kâfirlerin küfür ve zulmü altında esâret hayâtını yaşamaktadırlar. Dünyâda mü'minin ne can ne mal ne de ırz husûsunda hiçbir emniyeti kalmamıştır. Başta Yahûdî milleti olmak üzere bütün kâfirler ve münâfıklar İslâm Dîni üzerinde her türlü entrika ve plânı çevirmek sûretiyle "dinde reform" yapmak istiyorlar.