Caliban ve Cadı... Kapitalizmin gelişiminin tarihini yeniden oluştururken soykırıma kadar varan bir şiddetin öncelikli hedefi haline gelmiş olan bu iki figürü birden geri çağırıyor Silvia Federici. Kapitalist birikime kazınmış olan yıkımın bedelini ikisi de bedeniyle emeğiyle ve yaşamıyla öder. Yine de ne Caliban ne de Cadı kapitalizmin sınır tanımayan ırkçılığı ve cinsiyetçiliğinin birer kurbanından ibarettir. Yaşamı ortak olanları ilişkileri mücadeleleri ve belleği kısacası üretimi üreten bedenlerin asiliği yankılanır ikisinde de. Cinsiyete dayalı işbölümü ve hiyerarşilerin yeniden kurulduğu kapitalizme geçiş süreci Federici'nin feminist teorisinde en çok bu yüzden emsal niteliği taşır. Bu süreçte uygulanan şiddet cinsellikten yeniden üretime kadar cinsiyet rollerinin inşa edildiği ve bu inşanın öncelikli hedefinin de kadın bedeni olduğu konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmaz. Ama daha önemlisi bu inşa süreci bedenin yalnızca sömürünün ve tahakkümün değil direnişin de merkezi olduğunu açığa vurur. Heretik kadın şifacı kadın itaatsiz eş yalnız yaşamaya cüret eden kadın efendisinin yiyeceğine zehir katıp köleleri isyana teşvik eden obeha kadını gibi kapitalizmin imha etmek zorunda olduğu bütün bu kadın öznelerin emekleri ve direnişleriyle kurdukları dünya cadıda cisimleşmiştir. Federici cadı figürüyle feminist bir beden politikasını tastamam bir dünya tahayyülüyle birleştirir.
İtalya'da doğup büyüyen Silvia Federici 1967'de felsefe eğitimi için gittiği Amerika'nın çeşitli üniversitelerinde ve ayrıca Nijerya'da Port Harcourt Üniversitesi'nde dersler vermiştir. Feminist bir eylemci araştırmacı ve eğitimci olan Federici'nin çalışmaları esinini toplumsal mücadelelerden almış ve bu mücadelelerle sürekli bir diyalog içinde olmuştur. 1970'lerin başından itibaren Maria Rosa Dalla Costa ve Selma James gibi kuramcılarla birlikte Uluslararası Feminist Kolektif'in kurucuları ve "Ev İşi İçin Ücret" kampanyasının örgütleyicileri arasında yer almıştır. Toplumsal yeniden üretimin öznesi olan kadınlar için ekonomik bağımsızlık talebini dile getiren bu hareket kapitalist ve ataerkil iktidara karşı devrimci bir itiraz oluşturduğu gibi feminist gruplar arasında küresel bir dayanışmaya zemin de sunmuştur. Federici Afrika'daki politik değişim ve toplumsal mücadeleler üzerine çalışmalarıyla da bilinmektedir. Türkçede birçok makalesi ve söyleşisinin yanı sıra yayımlanmış kitapları şunlardır: Sıfır Noktasında Devrim (Otonom Yayıncılık 2014); Cadılar Cadı Avı ve Kadınlar (Otonom Yayıncılık 2019) ve Tenin Sınırlarının Ötesine (Otonom Yayıncılık 2020).