Burası Ludania yaşam koşulları zor bir ülke. Toplum katı sınıflara ayrılmış durumda ve her sınıf kendi dilini konuşmak zorunda.
En küçük bir sınır ihlali örneğin üst sınıfa mensup birinin gözlerine bakmak bile anında idam sebebi.
On yedi yaşındaki Charlaina küçüklüğünden beri her sınıfın dilini anlama yeteneğine sahip; ve bu yeteneğini kendini bildi bileli herkesten saklıyor. Kendini özgür hissettiği tek yer artık birer uyuşturucu pazarına dönmüş yeraltı klüpleri. Buralarda insanlar baskıcı kurallardan sıyrılıp kısa süreliğine de olsa rahat bir nefes alabiliyorlar.
İşte Charlaina da burada son derece çekici ve gizemli bir gençle tanışıyor adı Max. Ve Max daha önce Charlaina'nın hiç duymadığı bir dilde konuşuyor. Charlaina neredeyse sırrını açık etmek üzere.
Onu görer görmez çarpılsa da Max'in hangi tarafta olduğundan bir türlü emin olamıyor. Sık sık yinelenen acil durum tatbikatları birden gerçeğe dönüşüp de şiddet ve vahşet ülkede kol gezmeye başladığında Charlaina'nın yeteneğinin neye hizmet ettiği anlaşılıyor:
Ülkesini zalim bir rejimden kurtarmak.
Zamansız ve mekansız bir üçlemenin ilk kitabı olan Yemin sınıf gerçekliğini dil üzerinden sembolize ederek katı toplumsal ayrımlara dikkat çekiyor. Karanlık soğuk ve katı rejimlerin toplumlar üzerindeki baskısını gösterişli ve sürükleyici bir macerayla betimliyor.