Çoktan beri kadim devrin Anadolu'suna buranın müteaddit kavimlerine muhtelif dinleri eşkaline layık olduğu derece ve miktarda gayret ve zekasını sarf edecek hatırı sayılır adette müdekkik ve müteharriler çalışmış ve bir hayli nukat ve hususatı umumi hatlarıyla tenvir ve izah etmiş oldukları halde bu diyarın artık bir seneyi geçen bir zamandan beri geçirdiği "İslamiyet devresi" hemen hiç tedkik ve tetebbu edilmemiş bir devir olmak üzere gösterilirse yanlış bir iddiada bulunulmuş olmaz. Hatta şimdiye kadar Müslüman Anadolu'ya dair bildiklerimiz umumiyetle Bizans müverrihleri ile eserlerinin ekserisi yazma halinden bile çıkamamış olan aciz ve mahdut bazı İslam müelliflerinin verebildikleri cüz'i ve nakıs haberlerden ibarettir. Böyle olmakla beraber ihtimal ki burada " İslam tedkikatı için bir yeni ülke" olmak üzere Anadolu'ya ait umumi bir taslak çizmek yolundaki bu teşebbüs biraz cüretkârane sayılabilir.