"Bu kulunuz tarafından vaki olan çalışmalar neticesinde Türkiye öyle bir hâle gelmiştir ki haşmetmeabın Rusya içindeki nüfuzu aynen Türkiye dâhilinde de caridir. Bu memlekette hükümdar olan padişah bu hükûmetin resmî daireleri ve bilhassa Babıâli ile harbiye ve maliye nezaretleri ve vilayetler sefaretimizin emri altındadır." Nikolay Pavloviç İgnatiev
Bir gün dünya diplomasi tarihinin en başarılı diplomatları listesi oluşturulsa Rus Çar'ına verdiği raporda yukarıdaki sözleri rahatlıkla kullanan General İgnatiev herhâlde kendi misyonu çerçevesinde yaptıklarıyla üst sıralarda yer alacaktır.
1864'te Rusya'nın İstanbul büyükelçisi olan İgnatiev görevde bulunduğu 14 yıl boyunca ortaya koyduğu diplomatik yeteneği ile '93 Harbi'ne giden yolu bir nakış gibi işlerken; Panslavizm'in doğuşu Balkanlar'daki ayaklanmalar ve parçalanmalar Kıbrıs'ın İngiltere'ye verilmesi Osmanlı Devleti'nin elini kolunu bağlayan Ayastefanos Antlaşması ve pek fazla bilinmese de günümüzde halen baş ağrımız olan 'Ermeni Meselesi'nin yapay olarak ortaya çıkarılması gibi birçok önemli olayda başrolü oynamıştır.
Konusunda son nokta olmayan bu çalışma bir diplomatın yetenekleri sayesinde neler başarabileceğini gösterdiği gibi; Osmanlı Devleti'nin son dönemlerindeki zayıflığında diplomatik acizliğinin ve tecrübesizliğinin hatta yaşadığı ihanetlerin ne kadar etkili olduğunu göstermesi en önemlisi de o dönemin diplomasi çevrelerinde "Father of Lies" (Yalanın Babası) adıyla anılan İgnatiev hakkında başlı başına bir ilk çalışma olması açısından önemlidir.