Çağatayca ve Çağatay edebiyatı denilince akla klasik dönem şairleri ve onların eserleri gelir. Halbuki kabaca 15. yüzyıldan 20'inci yüzyılın ilk çeyreğine kadar süregelen bir yazı dili ve edebiyatı bütün ihtişamıyla karşımızda durmaktadır. Bütün Müslüman Kuzey ve Doğu Türklüğünün 15'inci ve 20'inci yüzyıllar müşterek yazı dili ve edebiyatı olarak varlığını sürdürmüş bu dönem ile 20'inci yüzyılın ilk çeyreğinden başlayarak oluşan/oluşturulan çağdaş Türk lehçeleri ve edebiyatları arasında suni bir boşluk yaratılmıştır. Bunun iki nedeni vardır. Bunlardan ilki 1917 Bolşevik devriminden sonra Türkistan Türklüğünün geçmişle olan bağlarının kesilmek istenmesi ve yeni rejimin kendini sağlama alması gayretleridir.