YKY tarafından yayımlanan Sanat Dünyamız dergisi 127 sayısında yeni bir bölüm oluşturdu.
Derginin sayfalarını birer sergi alanı olarak sanatçılara açtı.
Sanat Dünyamız'da geçmiş yıllarda "Atölyeden" başlıklı bir bölüm yayımlanırdı. Dergi bunun yeni bir versiyonunu hazırlamayı küratör Necmi Sönmez'e önerdi ve Sönmez "FragMENtaTION" projesini geliştirdi; böylece derginin sayfaları birer sergi alanı olarak sanatçılara açıldı. Bu dizinin ilk sanatçısı Burak Bedenlier oldu. Burak Bedenlier'in sanatı hem estetik hem entellektüel açıdan son derece çekici ve merak uyandırıcı. Necmi Sönmez Burak Bedenlier'in desenlerini "anlam adacıkları" olarak tanımladı. Sanat Dünyamız'ın editörünün giriş yazısında açıkladığı gibi bu projede hem genç sanatçılara destek verilmesi; hem de editör küratör ve sanatçıyı biraraya getirmenin öneminin daha çok anlaşılması amaçlanıyor.
Necmi Sönmez'in metninden alıntı:
"FragMENtaTION projesi Sanat Dünyamız'ın farklı bir yorumlama biçimi dergi sayfalarında sergi açma matbaanın olanaklarına baskı tekniklerinin sınırlılıklarına aldırmadan farklı bir görsellik arayışını okuyuculara sunma eğilimidir. Derginin kültürel ve sanatsal içeriğiyle birlikte düşünüldüğünde fragmentatıon projesi çağdaş sanatçıların farklı konulara yaklaşımlarını gündeme getiren sanatın tüm sınırları aşarak güncel yaşamın içine sızması için "kapı aralamayı" hedefler. Basılı bir malzemenin nasıl form değiştireceği sanatsal fikirlerin hangi kanallardan sızarak "görsel yolculuğa" çıkacağı konusunda "belli" bir düşünceden yola çıkmadan sanatçılara düşünce ve eylem alanı açan bu projeye Burak Bedenlier ile başlamak belki programsal bir önem taşıyor."
"Sanatta ikinci 'Lale Devri'"
Türkiye-Hollanda ilişkilerinin 400. yılı çeşitli sanat etkinliklerine vesile oldu. Özellikle öne çıkan dört sergiyi Evrim Altuğ gezdi anlattı.
Evrim Altuğ'nun metninden alıntılar:
"İstanbul Modern'deki serginin en iyimser anını kendine isim veren dans kumpanyasında taşıyan serginin genelini tecrübe ettikten sonra izleyicinin yaşadığı ilk duygular genellikle depresif ama ayılmışlıkla yüklü bir farkındalık durumuna tekabül ediyor."
"Pera Müzesi'nde çıkılan bu zaman ve mekân yolculuğunda iki ülke arasındaki bağların ne denli eski ve çeşitli olduğu; bilhassa ticari birliktelikler ve yapılan gemi seferleri ile sefirlerin yansıttığı kültürel ilişkiler açısından alenen anlaşılabiliyor. "
"Geriye dönük ve kritik tarihsel okuma gerek SALT gerekse VanAbbemuseum'u dahil oldukları klasik çizgiden ayırarak alternatif bir gelecek önerisi sunmak adına verimli bir iklim üretimi sağlıyor."
"Sakıp Sabancı Müzesi'nde Johannes Vermeer Frans Hals Jan Steen ve Jacob van Ruisdael gibi pek çok büyük ismin eserlerini kapsayan sergi dünya resim tarihinin en heyecan verici dönemlerinden biri olan hollanda sanatının altın çağı'nı tüm ihtişamıyla gözler önüne seriyor."
Arter'de "sesli dizi"nin ilk sergisi / Erdem helvacıoğlu - "Siyaha Özgürlük"
Vehbi Koç Vakfı'nın sanatın üretimini destekleyen projelerinden biri olan Arter Melih Fereli küratörlüğünde yeni bir sergi dizisi başlattı. "Sesli Dizi"nin ilk halkası Erdem Helvacıoğlu'nun "Siyaha Özgürlük" adlı eserini Mine Haydaroğlu değerlendirdi.
Mine Haydaroğlu'nun metninden alıntılar:
"Ülkemizde sanat sektöründeki mevcut hareketliliğin zaman içinde damıtılıp esas sanatın kalabalıklar içinden süzülüp hayata gerçekten katılacağına inanıyorum. Bu damıtılma sürecinde 'Siyaha Özgürlük'ün özellikleri ve birkaç anlamı üzerinde durmak istiyorum."
"Piyano Parçası'nda Ben Vautier'nin sadece beyaz tuşları çivilemesi beyaz hâkimiyetini susturup siyahın sesini dinlemeye çağrı olmuştur. Bunun o dönemdeki anlamlarından biri siyahilere özgürlük bir diğeri vietnam savaşı'na son çağrısıdır belli ki. Arter'deki 'Siyaha Özgürlük' de sokağa İstanbul'a buradaki herkese her şeye pek çok konuda çağrıda bulunur."