17. yüzyıl Türk edebiyatının önemli şairlerinden biri olan Nâbî (1642-1712) Klasik edebiyatta hikemî tarz olarak bilinen tefekküre dayalı şiir anlayışının da ilk temsilcisi kabul edilir.
Nâbî eserlerinde kâinatı ve varlığı sorgulayan eşya ve hadiselere alışılmışın dışında farklı bir gözle bakabilen ve görüneni değil onun arkasındaki asıl sebebi anlamaya çalışan mütefekkir bir şairdir.
Nâbî şiirlerinde insanları eşya olay ve olgular üzerinde düşündürmeye çaba sarf etmiş ve bu anlayışla dönemin sosyo- kültürel durumuyla ilgili önemli gözlemlerini dile getirmiştir. Nâbî'nin Divân şiiri geleneğinde örneğine az rastlanan ve çoğu gerçek dünyaya ait nitelikler taşıyan mazmun dünyası klasik şiir dilinin tekâmülü bakımından da önem taşır.
Nâbî'nin yüze yakın nüshanın değerlendirilmesi neticesinde oluşturulan ve müellif nüshasına yakın bir nüsha değeri taşıyan Türkçe Divânı kaside terkib-i bend tahmis tarih mesnevi gazel kıt'a rub'ai matla' müfred mu'amma ve lugaz gibi zengin edebî tür ve şekil örneklerini içeren önemli bir eserdir.