Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı'nda yenilmiş ve dağılmıştır.
Yorgun yoksun ve yoksul ümmetin içinde bir direnç belirir. Ne var ki ülkesinin üçte ikisini işgal edenler misli görülmemiş bir gücün temsilcisidirler.
Teslimiyetçi bağnaz işbirlikçi ödlek çıkarcı makam ve güç sahipleri el ele vermiştir. Sadakat itikat ve irtibata sığınarak her direnç kıvılcımını çatlamadan söndürme her baskıya boyun eğilmesini sağlama gayretindedirler.
Bütün bu koşul baskı ve çabalara karşın direncin kıvılcımı yine çatlar.
Ve tek tek çatlayan kıvılcımlar Mustafa Kemal Paşa'nın cür'et cesaret bilinç ve dehası sayesinde çok kısa zamanda yanardağa döner. Dört yılda "Yedi Düvelin" süper gücüne karşı kesin bir zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşına dönüşür.
Ümmet millet kul yurttaş olur.
Toprak Acıkınca yenilmiş bir İmparatorluk ümmetinin Kurtuluş Savaşıyla millet olmasının yalın öyküsü geçmişten geleceğe uzanan toplumsal kimlik ve değerlerimizi irdeleme serüveninde Erol Toy romancılığının kilit taşıdır.