Bugün yaygın biçimde pozitivizmle Marksizmi eşitleyen yüzeysel akademik önyargının temel taşları Frankfurt Okulu tarafından döşenmiştir.
Hans Heinz Holz'un eleştirisinin hedefinde bulunan Frankfurt Okulu düşünürlerinin "salt teorik" olmayı hedefleyen hemen önlerinde akıp gitmekte olan tarihsel eylemi kasıtlı olarak görmeyen ve çalışmalarını özellikle bundan uzak tutan yaklaşımları solcu aydın çevrelerde her zaman büyük ilgi görmüş Marksizmle liberalizm arasında bir geçiş olanağı sunması bakımından da siyasal ve entelektüel dünyada işlevsel olmuştur. Dikkatle incelendiğinde görülecektir ki Frankfurt Okulu'nun cephaneliğinden alınmış pek çok kavram yalnızca solcu aydın çevrelerde değil özellikle liberal "sol" kanatta hatta kimi İslamcı entelektüelin dilinde ve düşüncesinde önemli bir yer tutmaktadır. Holz'un öğrettiği üzere bunlar basit ve rastgele kullanılan kavramlar olarak kalmamakta politik etkinliğin programa ilişkin ya da taktiksel yapılarını da etkilemektedir. Bu bakımdan yaşadığımız koşullarda elimizdeki kitap Marksist-Leninist ideolojik mücadelenin güçlenmesine ve ilerlemesine büyük katkıda bulunacaktır.