Hüseyin Rahmi'nin "en sevdiğim romanım" dediği Mezarından Kalkan Şehit materyalist bir gencin şehir efsaneleriyle mücadelesini anlatıyor. İstanbul'un gündelik hayatından siyasi tartışmalardan sıkılan Şevki eski bir dostunun Kartal'daki kır evine misafir olarak gider. Bölge halkınca Cinli Köşk olarak bilinen "duvarına sürtünenin bile çarpıldığı" eski bir köşkün sırrını çözmeye çalışırken bu evin sakinleriyle tanışır ve bir süre sonra bu tekinsiz köşke damat olarak girer.
Anlatılanlara göre Sarıkamış Harekâtı'nda şehit düşen evin büyük oğlu cuma geceleri torununu kaybetmenin üzüntüsüyle aklını yitirmiş olan büyükanneyi ziyaret etmektedir. Üstelik bu ziyaretin başka şahitleri de vardır. Peri masallarına inanmayan Şevki bu hikâyenin aslını öğrenmek için araştırmalara başlar.
Yer yer polisiye öğeler barındıran ve Mehmet Kaplan'ın "Meraklı bir vakaya dayanan bir sır romanıdır" diye tanımladığı eserde yazar okuyucunun merakını son ana kadar diri tutmayı başarıyor.
Mutallaka ise ilk mektup romanlarımızdan biri. Yazarın "evliliğimden sonra doğacak kızımın kayınvalidesi olacak kadına ithaf ediyorum" dediği bu kısa romanda sonu gelmeyen gelin-kaynana kavgaları konu ediliyor.