Bir Müslüman Rabbine ibadet etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğü yerine getirebilmek bağlamında iki tür tavır ve bakış açısı gelişmiştir. İlki Allah Teâlâ'nın Müslüman farz kıldığı ibadetleri bir angarya bir sorumluluk yapılması gereken bir zorunluluk olarak gören tavırdır. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki böyle bir bakış açısı insanı Allah Teâlâ' yı hikmete mugayir şekilde emir ve nehiyler verme temeli bulunmayan ibadetleri kullara yükleme anlayışına götürür. Hâlbuki Yüce Allah kula eziyet etmekten fersah fersah münezzehtir.