"Anlaşılmamış bir kahramanın ölüsü yüreğinde
ve hala bu ölüden bile korkarlar diye bir teselli
ve koltuğunda Protestan bir Kur'an'la döndü memlekete Halep'ten" (Nazım Hikmet-Memleketimden İnsan Manzaraları)
Nazım Hikmet'in bahsettiği gibi nasıl dün Türkiye'ye koltuğunda Protestan bir Kur'an'la dönenler olmuşsa yarın da F. GÜLEN ABD'den "Kalvenist Müslüman" ÖCALAN da çıkacak bir af ile kahraman olarak gelecektir.
Katoliklerce "gizli-Yahudi" olarak tanımlanan Martin LUTHER reform hareketiyle hem Katolik Kilisesi'ne ölümcül bir darbe vurmuş hem de geliştirdiği dini doktrin için asıl kaynak olarak Tevrat'ı esas almıştır. Yahudilerin "seçilmiş halk" olduklarını kabul eden LUTHER'in Roma Katolikliğine getirdiği yıkıcı darbeye ilk olarak Yahudiler tarafından sahip çıkılmıştır. Bugün de aynı yol izlenerek F. GÜLEN cemaati üzerinden İslam Protestanlaştırılmak istenmektedir. Bugün parayla tanışan ve lüks yaşama alışan dindarlar hızla kapitalist sisteme katılmaya çabalıyor.
Hedef güya radikalleşen İslam'ın Protestanlaşması ve bu yolla kontrol altına alınmasıdır. 16. yüzyılda Orta Çağ karanlığında kıvranan Avrupa'nın çıkış yolu olarak bulduğu Protestanlık bu sefer de tüm ağırlığı ile İslam dini üzerindedir. Sapkın düşünce din ve vicdan özgürlüğü örtüsünü İslam'ı başkalaştırma projesinin üstüne örtmeye kararlıdır.
Amaçları ise insanların sosyal bilinçlenmesini de kontrol altında tutarak cemaatleşmesini sağlamaktır.