HER GÜN BU SAATLERDE
Dağ yıkılmıştır ve kar
nice çocuğun göğsünde kara
bir leke gibi birikmektedir.
Yalnız ve yanlış sorularıdır ömrümüzün
kayıp rüzgârların savurduğu bir çocuk
her gün bu saatlerde
her yüreğe bir şiir
elişi önlüklerde kapkara
işlenmiştir.
Mahçup insanlarız
ki yanıtları hiç ilgilendirmez bizi yasaların
yanlış sorulmuş sorulardır
her gün bu saatlerde
bir şairin yüreğini yakar
elleri koparılmış rüzgârların
dokunamadığı yapraklar.
Kim toplar onları? her gün bu saatlerde
karanlık bir ırmak gibidir sevgi
kar asırlardır yağmamışcasına yağar
ve örter bütün izleri.
Çıplak bakışlı günler!
siyah sedef donanmasıyla
pusulası tersine dönmüş kambur gemiciler!
ben çok uzak kıyılardan topladım bu çok kızıl kumları.
Dünya bütün camlarını kapatmış görüyorum
bir kuşun şimdi dışarda kalmış ötüşü.
Tuğrul Tanyol