Yorumsuz sadece yazarının edebiyata bakış açısını ve üslubunu oluşturmaya başladığı kendi yazılış öyküsünü de içinde barındıran çağdaş bir roman değil; "Ben kimim?" "Bir başkası olabilmemiz mümkün mü?" veya "Aslında ne kadar bir başkasıyız?" ve "Bir başkasını ne kadar anlayabiliriz?" sorularıyla kurgulanan; kimlik arayışı karmaşası ve bunalımlarıyla şekillenen; mutsuzluğun inançsızlığın mutsuzluğun ve ille de anlamsızlığın 'çarpık olan'ın eleştirisinde amansız birer silaha dönüştüğü öfkeli ve lirik bir başkaldırı romanı aynı zamanda. Onca karamsarlığına inat satırlarından taşıp yaşama sızan ışığı ve mizahı genç yazarının dili kullanmadaki mahareti geleneksel kurgu ve anlatım biçimlerini aşıp kendi yapısını oluşturan şaşırtıcı buluşları ironik üslubu ve düşle gerçek arasında gidip gelen atmosferiyle Yorumsuz okura Don Quijot'tan beri bütün büyük romanların vaat ettiği yaşama özgü o tuhaf buruk ama vazgeçilmez tadı sunuyor.
"Yaşam kadar gerçek düş kadar büyülü..."
Ümit Murat