1911 yılında yayınlanan Hayat Olduğu Gibi II. Meşrutiyet dönemi İstanbul mebuslarından Zohrab Efendi'nin Ermenice yazdığı kısa öykülerden oluşuyor. Geleneksel yaşamla Avrupa tarzı yaşam arasında sıkışıp kalmış öğretmenler din adamları seyyar satıcılar tütün kaçakçıları gibi sıradan insanların yaşamlarından kesitlerin anlatıldığı öyküler Mektebi Mülkiye öğretmenlerinden Diran Kelakyan tarafıdan Osmanlıcaya çevrilmiştir.
Bu çeviriden yeni yazıya aktarılan Hayat Olduğu Gibi her biri usta işi olan küçük öyküler okumak dışında bir dönemin düşünüş biçimi ortamı hakkında fikir vermesi bakımından da önemlidir.