Kutsal Ateş'te Sovyet sahnelerinin eski bir geleneğini biçimsel araştırma ve yenilik geleneğini sürdüren bir tiyatronun serüveni anlatılıyor; ayrıca o zamanki Sovyetlerde sanatçı ile devlet arasındaki ilişkilerin bilinmeyen tarihçesi sunuluyor. Bu arada sahne ışıklarından asla uzak kalamamış bir insan olarak Liubimov kendi portresini çiziyor.