Mayınlı arazinin ardından dikenli tellerle çevrili bölgeye ulaşmaktan başka bir şey değildi basın mensuplarının
yolculuğu. Haberi yakalayıp halka sunmaktan söyleyecek sözü olanların kitlelere ulaşabilmesine kadar uzun bir
maraton koşusu. Darbelerden sansüre işsizlikten ayak oyunlarına boğaz tokluğuna çalışmaktan kurtuluşa
uzanan soluksuz gecesi gündüzü belli olmayan bir macera.
Ve yılların içinden geçerek bu macerada kalmayı başaran her bir basın mensubu diğerlerinin de geçtiği mayınlı
yolu yürüdü dikenli telleri kesip bugüne geldi. Ama yarınlarının garantisi hiç bir zaman olmadı. İşsizliğin
çaresizliğin dehlizlerinden çıkıp Bab-ı Ali'nin Bizans oyunlarının gölgesinde kendi ışıklarını var ettiler. Ve basın
özgürlüğünün sıkça tartışılır hale geldiği bugünlerde; Türkiye'nin önemli köşe yazarları ve gazetecileri kendi
tehlikeli maratonlarını ilk kez iç dünyalarının da kapılarını açarak anlattı...
Can Ataklı - Bekir Coşkun - Ahu Özyurt - Mehmet Altan - Tufan Türenç - Emin Çölaşan - Ayşenur Arslan - Nazlı Ilıcak - Abdurrahman Dilipak - Erdal Güven - Mehmet Ali Birand - Cüneyt Ülsever - Mehmet Barlas - Ahmet Kekeç - Ertuğrul Mavioğlu - Nuray Mert