Selma Koçiva Hopalı Bedia Küçükali'nin uzun maceralı renkli zengin hayatını bire bir canlı tarih anlatımı tarzında kaleme almış. Kitapta kurgulama öyküleştirme yok. Yazar Bedia Küçükali ve aile çevresindeki insanlarla konuşmaların yerini zamanını konuşma şartlarını açık açık belirterek anlatılanların gerçek bir hayat hikâyesi olduğunu; kitabın içinde uydurma hayal ürünü bilgilerin bulunmadığını gösteriyor. Bu nedenle yazar gerçeklere bağlı kalma ilkesiyle Bedia Hala'nın farklı zamanlarda farklı yerlerdeki anlatımlarında varolan tekrarlamaları çekinmeden aynen kaleme almış.
Asimilasyoncu resmi devlet politikalarının özellikle 1960 sonrasında nasıl sistemli bilinçli sürekli uygulandığını; Lazcanın göz göre göre nasıl soldurulup unutturulduğunu; zengin Laz kültürünün nasıl küçümsenip çoraklaştırıldığını anlamak için bu kitabı okumak gerekir. Devlet 1930'larda 1940'larda Lazistan'da anadili Lazca olan ilkokul çocuklarının okullarda Lazca konuşmalarını yasaklamıştı. Bu yasaklar 1960 sonrasında başlatılan "Vatandaş Türkçe konuş!" kampanyasıyla daha da artmış ve sistemleşmişti.
Birçok Laz aile de "Çocuklarımızın geleceği tehlikeye girmesin çocuklarımızın kültürel kimlikleri konuşmalarından belli olmasın" gibi kaygılar ve düşüncelerle çocuklarına Lazca konuşmayı yasaklamıştı.
Bedia Küçükali kendi ailesinden kendi çocukluğundan örnekler vererek Lazcanın nasıl soldurulduğunu Lazların nasıl asimile edilerek Türkleştirildiklerini açık açık anlatıyor ve içindeki acıları "Lazca Anadilimiz yüreğimizin bir köşesinde kalakaldı!" cümlesiyle dile getiriyor.
Lazca Lazona ya da Lazistan denilen coğrafi bölgede 3000 yıldan beri tüm zorluklara asimile etme politikalarına rağmen konuşulmuş konuşulmakta olan Kafkas dillerinden biridir.
Lazca'nın alfabesi son yüz yılda meydana getirilmiştir. Türkiye'de Laz Alfabesi yaratma çalışmaları 1970'lerden itibaren Fahri Kahraman Lazoğlu tarafından başlatımlıştı. Bu çalışmalar Lazebura Çalışma Grubu tarafından sonuçlandırıldı ve 1984 yılında Lazuri Alfabe Parpali dizisinde yayınlandı.
Lazuri Alfabe Lazca'nın ve Laz kültürünün yaşaması açısından çok önemli bir adımdı. Bu ilk adımlarla yavaş yavaş yürünerek günümüzde Lazca roman öykü şiir ve anı kitaplarının yayınlanması aşamasına varıldı. Bedia Xala bu çabaların güzel ürünlerinden biridir.
Bedia Küçükali 1929 yılında Sarp sınır kapısına yarım saat uzaklıktaki Azlağa Köyü'nde dünyaya gelmiş. Ailenin 5. çocuğu. Babası Osman o yıllarda Vona'da (Ordu) yatılı ilköğretim okulunda memurmuş. Hayatını ilme ve irfana vermiş. Çocuklarını okutmuş ve onlara okuma sevgisini vermiş.
Bedia Küçükali doğduğundan bu yana geçmiş olan 83 uzun yılın olaylarını bazen ayrıntılara girerek anlatıyor. Bu ayrıntılar Lazona'yı ve Lazların toplumsal hayatını anlamak bakımında önemli anılardır.