Günümüz Ergenekon olayları bir oldu-bitti tarzında yorumlanamaz. Türk tarihinin hemen hiçbir döneminde alt yapıyı metamorfizme götürecek bu tür radikal olayları gözlememiz mümkün değildir. Bu nedenle Ergenekon olayları kendine özgü toplumsal araştırma yöntemleriyle ele alınması zorunluluğu vardır. Ergenekon olayları ve türevleri olarak algıladığımız Yakamoz-Balyoz-Sarıkız-Ayışığı Susurluk ve benzerleri oluşumlar sistematik bir bütün içinde değerlendirildiği zaman tarihsel olguların kendine özgü bir süreci oluşturdukları gözlenebilecektir. Bu nedenle toplumsal yapının kendine özgü analizlerinin yürütülebilmesi için gerçekçi yaklaşımların izlenilmesi gerekmektedir.