Asırlar boyunca inançlar ve kutsal değerler için büyük savaşlara tanık olmuş olan dünyanın orta bölgesi ya da Batının Doğusu veyahut da Doğunun Batısı olarak anılan ve paylaşılamadığı için ortada bırakılan Orta Doğu coğrafyası din savaşlarından sonra sömürge ve petrol savaşları ile sonu gelmeyen mücadelelere ev sahipliği yapmıştır. Bu talihsiz topraklar her dönemde büyük dövüşlerin bol seyircili ringi konumunda olmuştur. Bu coğrafyanın sahip olduğu her tür zenginlik bölge halkları için büyük sıkıntılara ve acı bedellere neden olmuştur. Yaklaşık bir asır önce bölgeyi değişik yöntemlerle kendilerine bağlayan egemen güçler bu bölgedeki halkların milliyetçilik duygularıyla oynamış ve kendi amaçları doğrultusunda hareket ettirmişler. Günümüzde ise egemenlerin Orta Doğu'daki menfaatleri ve projeleri daha farklıdır. Bölge üzerinde hedeflenen yeni ve farklı stratejiler için Orta
Doğu'da tekrar bir sınır çizim hareketine ihtiyaç duyulmaktadır. Bölgenin yeniden şekillendirilmesine başlanır. Önceki
amaçları doğrultusunda toplumları milliyetçi söylemlerle peşlerinden sürükleyen egemenler bugünkü projeleri için
maske ve malzeme olarak demokrasiyi kullanmaktadırlar. Amaç aynı sömürü sadece söylemler farklı kullanan aynı
kullanılan aynıdır.
Büyük güçler Orta Doğu üzerindeki emellerine kimi zaman bir dost kimi zaman bir kurtarıcı olarak kimi zamanda açık bir şekilde düşmanca ve saldırgan bir şekilde ulaşmışlar...