17. yüzyıl felsefesinin önde gelen düşünürlerinden Spinoza dönemin Hıristiyan Avrupa'sında Yahudilerin yaşadığı sıkıntılara karşıt Altın Yüzyıl'ını yaşayan Amsterdam'daki refah ve özgürlük ortamında sonradan cemaatten dışlanmasına sebep olacak fikirlerini dile getirmeye başlar. Düşüncelerini Descartes okumalarıyla geliştirip onlara cevaben yazdığı metinlerle kendi konumunu belirler batıl inançlar ve yanılsamaları saf dışı bırakan bir sistem oluşturur.
Spinoza'yı Anlamak sonsuzun yapıları ve deneyimin gerilimi gibi konuları ele alırken gerçeğin tamlığı tözün nedenselliği gibi Spinoza etiğinin temel kavramlarını açıklıyor. Bu kavramlardan faydalanarak birey doğa yasası toplumsal sözleşme politik iktidar ortak hak rasyonel arzu gibi evrensel kavramları tartışıyor.
Hadi Rizk'in bu çalışması Spinoza'nın Ethica Tractatus Theologico Politicus ve Tractatus Politicus gibi eserlerinin temelini oluşturan kavramları sistematik bir yapı çerçevesinde irdeleyerek Spinoza'yı anlamak isteyenlere bir başlangıç kaynağı oluşturuyor.