Ağır ağır yerinden kalktı salondaki o çok sevdiği bazı akşamlar kocasının dizine yattığı üçlü kanepenin kenarına oturarak geriye doğru yaslandı. O gece bir türlü bitmek bilmiyordu. Kanepenin üzerinde yarı uykulu bir şekilde acı dolu gecenin bitmesi için beklemiş bir ara o gece öleceğini sabahı göremeyeceğini düşündüğü bile olmuştu. Hayatında ilk kez intihar etmeyi düşünmüş geçmiş dönemlerde intihar eden kadınların haberlerini okuduğunda yaptığı ukalaca yorumlara ilk defa kızmıştı. "Zayıflık" demişti bu kadınların yaptığı düpedüz zayıflık. Hayatta kalıp mücadele etmek yerine ölümü seçmek ona göre kolay bir yoldu. Hayatta kalıp yaşamla mücadele etmek gerekir diye düşünmüştü hep. Ama şimdi o da ölüme oldukça yakındı. Demek ki insan gerçekten ölümü düşünecek kadar çaresiz kalabiliyordu. Şayet yalnız olsaydı bunu o gece mutlaka yapardı ama canı kadar sevdiği oğlu onu bu düşünceden uzaklaştırıyor zoraki de olsa yaşaması gerektiğini düşündürüyordu. Şayet intihar etse kaybeden yine kendisi olacaktı. Gazete başlıklarını hayal etti bir an. "Genç güzel bir kadın intihar etti" diye yazacaktı küçük puntolarla. Bir çok insan bu sır dolu ölüme çeşitli senaryolar mal edeceklerdi. Yasak aşkı öğrendiği için acı çekmeye dayanamadığından intihar ettiğini düşünenler olacağı gibi hiç yaşamadığı yasak bir aşkı da ona yakıştıranlar bile çıkacaktı. Türlü senaryolarla ölümü bile kurtuluş olmayacaktı aslında.