"Bilirsin fotoğraflarımı Elif Ana
Bakarız seninle çektiğim kapılara
İçlerine yüreklerine sızmak isterim
Benim hiç açamadığım
Kapattığım
Aralanmış kapılardır çektiklerim
İlgisiz baktım denize
Anlardı beni benzetirdi kendine
Onun gibi genişti bakışlarım
O'na benzerdi dalgalarım
Yalnız O
Dışa vuruyor diye kıskanırım
Benim hep içimde çırpınışlarım"
Sekiz çocuklu bir ailenin yedi kızından biri olarak Diyarbakır'da doğan yazar "ablalarım ve biricik ağabeyim okuyorlar bu nedenle benim okumam da annem ve babam tarafından pek önemsenmez" düşüncesiyle ilkokulu bitirdikten sonra ortaöğrenime devamı istemedi.
Fakat "okumak" konusunda bir yandan da yardımını istediği tek zat demirci dükkanlarının yoğun olduğu mahallede temiz kalmış tek yer olan demir parmaklıklarla çevrili yatırdı.
Bu parlak fikri pek önemsenmemiş olacak ki zar zor ortaöğrenimi bitirdi. Uzun bir aradan sonra ataerkil bir aileye sahip olması nedeniyle yüksek öğrenim yapmak amaçtan çok bir araç haline geldi yazar bu vesileyle İstanbul'a gelip Marmara Üniversitesi Sinema-Televizyon Bölümü'ne girdi ve birincilikle mezun oldu. Okuduğu süreç içinde de çevresine "Marmara Üniversitesi Sinema-Televizyon Bölümü'nde okuyorum" dediğinde; bazıları "artist mi olacaksın?" diye sorup bazıları ise "ne iyi televizyonumuz bozulduğunda sen tamir edersin" dediler.
Doğup büyüdüğü çevrenin sesi olmayı isteyen fakat asosyal bir yapıda olduğu için bunu nasıl yapacağını bilemeyen yazar insan ilişkilerindeki yozlaşmadan şikayetle çevresini daraltıp kendi içine çekildi. Yazar sosyal içerikli şiir ve renkli fotoğraflarından oluşan bu kitapla okurla kendi yaşam deneyimi ve gözlemlerini paylaşıyor.