GÖZYAŞLARIN ANLAMLI BİR GERÇEK İÇİN AKACAK!
Eksi 40 derecelerde kara saplanmak nedir bilir misin? Yüreğinde
sevdaların buz tutumu hiç.
Kuru bir buğrday tanesine hasret kalıp yeşil bir otun hayalini kurdun mu?
Gecenin en acımasız vaktinde yıldızlara çok yakın oldun mu? Öleceğini bile bile
Ölümüne itaat ettin mi?
Gözyaşların donarken başka şeyler düşledin mi ?
Duyuyor musun yine fırtına çıktı. Mermi gibi savuruyor karları. Dinle birisi
Ağlıyor küçük bir çocuk çığlık atıyor. Orada bir şeyler yaşanıyor. Donarken yürek yangını çekenlerin sesini duyabildin mi? Yoksa duyamadın mı ?
O halde hazır ol üşüyeceksin dağ başında. Aç kalacaksın vadi yamaçlarında. Gözyaşların anlamlı bir gerçek için akacak.
Bizim gibiydiler bizden biriydiler. Hayalleriyle günlük kavgalarıyla süslüydü yaşantıları. Ama ölüme yürüdüler. Geri dönmeyi hiç düşünmeden. Bir dağ başına geldiklerinde birbirini yapışmış midelerini soğukla doldurdular... Ama soğuk onların açlığını doyurmuyordu. Onları doyuracak tek bir şey vardı ölüm.
Onlar da onu tattılar.