Sözcükler tanımlamakta zorlansa da hah hah ha'yı hepimiz tanıyoruz: İnsani davranışın en neşeli en "ciddiyetsiz" örneklerinden biri. Kahkahanın Zaferi'nde Barry Sanders bu neşeli eylemin ardındaki yaratıcı ve bozguncu potansiyeli açığa çıkararak kahkahanın gücünü yabana atanlara entelektüel bir nanik yapıyor.
Gülme insanoğlunun "kökdili"dir edebiyata hayat vermiş olan en dolaysız dil: "Edebiyatın kökleri çok çalışma gözden geçirme ve ciddi betimlemede değildir. Edebiyat daha çok bir spor gibi oyun ve alaycı konuşmadan esprilerden ve neşeli konuşmalardan doğup gelişmiştir." Ne var ki kahkahalar her zaman özgürce çınlamamıştır. Kahkaha bozguncudur tehlikelidir. Yersiz bir kahkaha her şeyden daha büyük bir güçle yetkili kişilerin iktidarını sarsabilir. Bu yüzden iktidardakiler tarih boyunca bu tehlikeli sesi susturmanın yollarını aramışlardır. Ciddiyet ve ağırbaşlılık çağrısı kimi zaman dinsel dogmalardan gelmiştir kimi zaman yurttaşlık ideallerinden kimi zaman da toplum "adabı"nın gereklerinden.
Kahkahanınn Zaferi gülmeye ilişkin tutumlardaki kültürel değişimleri izlemeye Batı uygarlığının en başından başlar. İsrailoğullarının öfkeli Tanrısı'yla Ortaçağ Rönesans ve Aydınlanma'yı kat ederek gümüze Freud'a ve stand-up komediye kadar uzanır.