Azerbaycan ve İran'ı hakimiyet altında tutmak isteyen Rusya'nın tarihinde Baltık Karadeniz ve Hazar bölgesi siyasi ve ekonomik bir önem arz etmektedir. Çarlık Rusya'nın İran'a silah zoruyla kabul ettirdiği Gülistan Anlaşması uluslar arası hukuk kuralları ihlal edilerek imzalanmış ve sadece Rusya'nın çıkarları göz önünde bulundurularak düzenlemiştir. Bu anlaşmanın düzenlenmesi ve imzalanması sürecine Azerbaycan halkını ve hanlıklar yönetimini temsilen hiç kimsenin katılmadığı göz önünde bulundurulduğunda bu belgenin meşruluğu tartışılmaktadır. Azerbaycan toprakları Azerbaycan Türklerine sorulmadan Rusya ve İran arasında bölünmüştür. Dolayısıyla Kuzey Azerbaycan'ın Rusya'ya bağlanması gönüllü olarak değil silah zoruyla gerçekleşmiştir. Rusya silah zoruyla ele geçirilen bu topraklarda kalıcı hale gelebilmek ve devam eden direnişleri durdurabilmek için bu bölgede yeni bir yönetim anlayışı uygulamaya başlamıştır.