Aksaray'ın mütevazı bir sokağında daracık bir oda...
Gençliğinde oldukça güzel olduğu her halinden belli olan yaşlı bir kadın küçük ama temiz ve derli toplu olan bu odada bir köşeye çekilmiş elindeki nakışı işliyordu. Zihnini meşgul edenbin bir düşünce yüzünde zaman zaman keder ve endişe ifadelerine yol açıyordu. Yaşlı insanlar geride bıraktıkları gençliklerinin mutlu günleri hatırlarına geldiği zaman böyle mahzunlaşırlar. O güzel günlerin bir daha yaşanamayacağını ve geriye dönüşün mümkün olmadığını düşünmek yaşanmış acıların hatıra gelmesinden daha fazla acı verir onlara...
1872 yılında Hadika gazetesinde yayınlanmaya başlayan eser Türk Edebiyatı'nda ilkroman örneğini oluşturur. Dönemin aile yapısına ışık tutarken örf ve adetlerin aşık iki tarafı nasıl bunalıma sürüklediğine de tanıklık eder.
Fitnat üvey babası tarafından henüz sekiz yaşında okuldan alınmış on altı yaşına kadar sokağa adım atmamış bir genç kızdır. Talat ise hayatında ilk defa aşk duygusunu yaşayan bir gençtir.
Olaylar Talat'ın Fitnat'ı görmek için kadın kılığına girmesiyle daha da karmaşık bir hal alır.