Her kriz küresel kapitalizmin yapısının ona yön verdiğini iddia edenlerin de kavrayışlarını aştığını gösterirken Marx'ın Kapital'ini yeniden gündeme getiriyor. Kendi çelişkilerini ve krizlerini ancak bunları genişletme yoluyla "aşan" bu karmaşık varlığı resmetmeye girişen Marx eserini inşa ederken incelediği yapıya ayak uydurur: Sermayenin her öğesinin kendi içinde bir problem olarak ele alındığı ortaya çıkartılan her karakteristik özelliğin çözülmesi gereken başka bir bulmacaya dönüştürüldüğü kavramların sürekli hareket halinde olduğu bir metin ortaya koyar. Öyle ki Ernst Mandel gibi günümüz kapitalizminin "Kapital'deki 'soyut' modele Marx'ın Birinci Cildin düzeltmelerini bitirdiği 1867'deki 'somut' kapitalizmden çok daha yakın" olduğunu iddia etmek mümkündür. Kapital'i Sahnelemek'te Fredric Jameson hem eser üzerine tartışmaları yeniden ele alıyor hem de metne sadık kalarak yeni bir çeviri sürecine girişiyor ve Kapital'in aslında işsizlik üzerine bir kitap olduğu gibi çarpıcı sonuçlar çıkarıyor: "Kapitalizmin her aşaması bir yandan onun özüyle ve yapısıyla uyumlu iken (kâr güdüsü birikim genişleme ve ücretli emek sömürüsü) aynı zamanda kültür ve gündelik hayatta toplumsal kurumlarda ve insan ilişkilerinde bir başkalaşmaya işaret ediyor. Bugün Kapital'e yönelik yapılacak yaratıcı bir okuma bir tür çeviri süreci olarak görülebilir."