Kadınların sofradaki yerinin öküzünden sonra geldiği bir toplumdan Berlin'de çocuk işçiliğe terfi etmiş genç bir kadının yolu; ülkülerinin peşinde atik vicdanlı ve özverili bir adamla kesişir. Ülkede 12 Eylül öncesi karmaşa vardır. Ölümler ve yoksulluk yerini darbenin adaletsizliği ve acılarına bırakırken iki genç var güçleriyle birbirlerine ve hayata tutunmaya çabalarlar.
Arka planda 1980'nin hemen öncesi ve sonrası roman karakterlerinin şaşırtıcı olaylar silsilesi lirik ve görsel bir dille anlatılıyor.
Özgürlüğün aşkın ve ekmeğin parlak ışığına koşmanın kutsandığı roman; okuru insan doğasının derinliklerinde bir yolculuğa çıkarıyor.