Sonra her şey sivrileşti. Yamaçlar tepeler hepsi sivrileşti. Onların sert rüzgârlarla bütünleştiği hissediliyordu. Savaşa hazırlanan dev gemiler gibi etrafında döndüklerini sandı. Daha sonra havaya yayılan toz tabakası görüldü. Arkada gördüğü Andlar sanki fokur fokur kaynıyordu.
"Kayboldum." diye düşündü.
Eğer uçak ve etrafındaki ışıklar yıldızların arasına yükselirse o zaman belki yıldızlardan birinin şarkı mırıldandığını duyacaklar.
Saniyeler akıyor. Gerçekten kan gibi akıp gidiyorlar. Uçuş hâlâ sürecek mi? Her saniyenin hayati bir önemi var. Akıp giden zamanlar her şeyi yıkmışa benziyor.
Her saniye kendisiyle beraber bir şeyler götürüyor.
Sesini gülüşünü tebessümünü beraberinde götürüyor.