Özgürce ifade etme hakkı diğer hakların ve özgürlüklerin de teminatı. Ancak 21. yüzyılın ilk on yılında da bu alanda derinden yara almaya devam etmişiz; medya çalışanları işlerini yapmaya çalışırken her tür hakarete uğramış kameraları kırılmış belgeleri yırtılmış işlerinden kovulmuş terörist ilan edilmiş tutuklanmış darp edilmiş kafalarına kurşun sıkılmış... En hafifinden susmaya ya da otosansüre zorlanmış. Baskı ve yıldırmanın kaynağında ise yasama yürütme ve yargı fonksiyonuyla koca bir Devlet var. Bu kitap bu kaynağı teşhis ederken Devlet gibi amorf bir bünyeye işaret ederek bırakmıyor; hangi yasaların ve ne sıklıkla ifade özgürlüğünün karşısına dikildiğini kitabın odaklandığı 2001-2011 yılları arasında iktidarın her tür musibetin kaynağı olarak medyayı nasıl ve hangi üslupla mahkûm ettiğini yargı mekanizmasının hak ihlallerini sistematik bir biçimde nasıl görmezden geldiğini de etraflıca anlatıyor.
BİA medya gözlem raporlarına dayanarak medya ve ifade özgürlüğüne odaklanan kitap bu kesif karanlığın sırtımıza taşıyamayacağımız bir ağırlık yüklediğini göstermekle yetinmiyor sadece çeşitlenen ve güçlenen özgürlük mecralarını ve hak mücadelelerini de hatırlatarak umut veriyor.
Sevilay Çelenk