Günümüzde öğrencilerin çoğunlukla ezbere dayalı bir eğitim anlayışının tam ortasında olduğunu gözlemliyor ve de düşünüyorum. Önlerine sunulan tanım teorem formül ve benzeri özellikleri bir yığın bilgi olarak ezberlemekteler ve bu bilgileri sadece sınavlarda ezbere kullanmak amacıyla edinmekteler. Halbuki bir bilginin doğuşunu nereden geldiğini amacını ve mantığını sorgulayarak
öğrenmek hem bilginin akılda kalıcılığını artırır hem de öğrencinin yorum yapma gücünü geliştirir.
Aynı zamanda da diğer bilgilere olan bakış açısını da olumlu yönde etkiler bilgiler arasında bağlantı kurma oranını yükseltir. Böylece bilinen küçük parçalardan anlamlı bir bütün oluşturabilmeyi veya bir bütünün hangi parçalardan oluştuğunu görebilmeyi daha olanaklı hale getirir.
Dahası karşımıza çıkan herhangi konudaki bir problemin çözümü için kafamızda oluşturup takip edeceğimiz algoritmayı kurgulamada geniş bir vizyon ve fikirsel bir zenginlik kazandırır.