İnsanların ve devletlerin hayatında; bugünü anlamak değerlendirmek ve geleceğe yönelik tahmin veya öngörülerde bulunabilmek için mutlaka geriye dönüp bakmak ve geçmişteki hataların tekrar etmemesi için de yine geçmişte yaşanmış olaylardan ders çıkarmak gerekir. Çünkü milletlerin ve devletlerin dünü bugünü ve yarını birlikte bir bütünü oluşturmaktadır. Bunu bilmek ise ancak tarih bilimi ve tarih bilinci ile mümkündür.
Türk tarihi de bir millet ve devlet tecrübesi olarak hiçbir devlet ve millette görülmeyecek kadar olay tecrübe ve zenginlikler barındırır. Bu yönleriyle adeta milletler ve devletler tarihinin her döneminde önemli bir aktörü durumunda ve hep merkezinde olmuştur. Özellikle 20. yüzyılın ilk yarısında ülkesi ve toprakları düşmanlarca işgal edilmiş ve işgallere karşı millet olarak topyekün yapılmış savaşın ardından başarıya ulaşılmıştır. İşte bu Milli Mücadele bir milletin bağımsızlığına sahip çıkarak yaşamasının yanısıra diğer milletlere örnek teşkil etmesi bakımında da oldukça önemlidir.
Mustafa Kemal Atatürk ün önderliğinde bütün imkansızlıklara rağmen başarıya ulaşan Milli Mücadele askeri aşamasından sonra da devam etmiş aklın ve bilimin ışığında çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için devlet ve toplum yapısında köklü değişiklikler için çok önemli adımlar atılmıştır. Türk tarihinin son dönemini ve önemli bir kısmını oluşturan söz konusu odernleşme gayretleri bu günlere nasıl gelindiğini bilmek ve günümüzü daha iyi anlayabilmek için çok önemlidir.
Bu çalışma esasen Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Dersi ile ilgili bir ders kitabı niteliğinde olmayıp dersin içeriğini de kapsayacak şekilde ve bunun da ötesinde yakın tarihimizle ilgili bir çok detayı da içerecek biçimde planlanmış ve günümüzdeki gelişmeler arasındaki ilişkiyi kurma noktasında da genel değerlendirmeler yapılmıştır.