Hepimiz kendimizde ve başkalarında olan sevgiyi görmemize engel olan tozu dumanı kendimiz yaratırız. Yarattığımız bu bulanıklık eski inanç sistemlerimizde diretmenin sonucudur. Hepimiz sevgiyi istediğimiz halde birçoğumuz onu yaşamaktan uzağız. Korkularımız sevgi -alma ve verme- yeteneğimizi köreltiyor. Korku ve sevgi asla birlikte yaşayamaz. Hangi duyguyu seçeceğimiz tamamen bize bağlıdır. Şu soruları soralım kendimize:
Zihinsel barışı mı yoksa çatışmayı mı seçiyoruz?
Sevgi peşinde olmayı mı yanlış peşinde olmayı mı seçiyoruz?
Sevgiyi veren mi yoksa arayan mı olacağız?
Bu ilişki başka birini ve kendimizi sevmek amacını taşıyor mu?
Sevgiyi mi yoksa korkuyu mu seçiyoruz?