2005 yılı ülkemizde Türk Ceza Hukuku'nda ve Ceza Muhakemesi Hukuku'nda önemli düzenlemelerin yapıldığı daha önceleri mevzuatımızda bulunmayan kurumların ve müesseselerin benimsendiği ve kabul edildiği bir yıl olmuştur. Ceza Muhakemesi Kanunu'nda kabul edilen bu önemli kurumlardan birisi de hiç şüphesiz hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumudur.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu batı ülkelerinde uzun yıllardır uygulanan bir kurum iken ülkemizde ancak 2005 yılında yapılan düzenlemeler çerçevesinde kabul edilmiştir. Başlangıçta sadece suça sürüklenen çocuk için Çocuk Koruma Kanunu ile kabul edilmiş akabinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerle yetişkin sanıklar içinde bu kurum benimsenmiştir.
Kurum ilk kez suç işleyen sanıkların belirli bir sürenin altında (bu süre şu an için 2 yıldır) hürriyeti bağlayıcı ceza almaları halinde ve adli para cezasına mahkûm edildiklerinde mağdurun işlenen suç nedeniyle uğradığı bir maddi zararı varsa bunu gidermek koşuluyla uygulanabilmektedir. Bu açıdan erteleme ile şartları benzer olmasına rağmen kapsamı uygulama alanı ve hukuki sonuçları bakımından ertelemeye göre daha farklı ve daha lehe bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.
2005 yılından önce ceza mevzuatımızda ilk kez suç işleyen ve ileride tekrar suç işlemeyeceği düşünülen sanıklar için kısa (iki yıl) süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar için erteleme müessesi bulunmaktaydı. Bu erteleme gerek hürriyeti bağlayıcı cezalar gerekse para cezaları için söz konusu idi. Erteleme belirli bir süre için geçerli bulunmakta ve bu süre içinde yeni bir suç işlenmediği takdirde verilen ceza esasen vaki olmamış sayılmaktaydı.
5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu'nda ise erteleme bir infaz rejimi olarak öngörülmüş ve verilen ceza denetim süresinde yeni bir suç işlenmediği takdirde infaz edilmiş sayılmaktadır. Bu infaz dışarıda yani cezaevi dışında geçirilmiş olmaktadır. Erteleme yeni sistemde yalnızca hürriyeti bağlayıcı cezalar için benimsenmiş adli para cezaları için ise erteleme yasal olarak kabul edilmemiştir.
Yeni ceza sisteminde adli para cezalarının yasal olarak ertelenememesi ve hapis cezası ertelenen kişinin deneme süresini iyi halli geçirdiği durumda bile yine sabıkalı olarak kabul edilmesi ve cezasının infaz edilmiş sayılması nedeniyle bu kuruma başvurulmadan önce mahkemelerce uygulanabilecek kurumlardan birisi de şüphesiz incelediğimiz hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumudur.
O halde; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu uygulamada şartları bulunduğu takdirde erteleme kurumunun önüne geçmekte bir başka ifadeyle erteleme kurumundan önce dikkate alınmak durumundadır. Ertelemeden önce gelen ve ertelemeye göre daha lehe olan bu kurum; bir yandan ilk kez suç işleyen sanıkların lekelenmemesi mahkemece verilen tavsiye ve öğüde göre denetim süresi içinde yeni bir suç işlememesi halinde sanığın işlediği suç sonucunda verilen cezanın ortadan kaldırılması sonucunu doğurmakla sanık yararınadır. Diğer yönden ise işlenen suç nedeniyle mağdurun uğradığı somut maddi bir zararın giderilmesi amacına da hizmet ettiğinden mağdur hakları ile de doğrudan ilişkili olup mağdur yararına olduğu da kuşkusuzdur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlenmiş bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kabul edildiği tarihten itibaren mahkemelerce geniş bir surette uygulanması kurumun önemini göstermekte ve bu nedenle üzerinde incelenmeye değer bulunmaktadır. Bu amaçla; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kapsamını uygulama alanını hukuki niteliğini şartlarını bu konuda yapılan kanuni düzenlemeleri getirdiği hukuki sonuçları bu konuda verilmiş bulunan Yargıtay içtihatlarına da değinerek ve kimi zaman daha iyi anlaşılması amacıyla Yargıtay kararlarının özelikle de Ceza Genel Kurulu kararlarının tam metnini de vererek açıklamaya çalıştık.