Yazıya dökülüp metinleştirildikleh andan başlayarak sözlü geleneğin ürünleri bir yeniden kurgulama nesnesi durumuna gelirler. Değişik dönemlerde sanatçılar yazarlar söz konusu suya da bu folklorik bir ürünü yeni bağlamlarda biçimsel anlamsal ve işlevsel dönüşümlerle yenidenyazmışlar dır. Bilinen en eski yapıtlar konusunda hem bizde hem de başka ülkelerde benzer bir yönelimle önceden söylenmiş ya da yazılmış olanı değişik amaçlarla yinelemek son derece doğa! bir eğilimdir. Bir ülkeyi temsil eden ulusal kültürün klasikleşmiş temel yapıcı unsurlarını ölü birer yapıt olma durumundan kurtarmanın en etkili yolu onları sürekli olarak yeniden kullanmak bir başka deyişle güncellemektir. Bir düşünce biçiminin ya da kültürün sürerliliği en etkili olarak bu yolla sağlanabilmektedir. Metinleştirilmiş folklorik yapıtlar diğer sanat biçimlerini temsil eden yapıtlar gibi anlatıbilimcilerin bir metinlerarasılık başlığı altında inceledikleri alışverişlere göre sürekli olarak yinelenir yenidenyazılırlar. Yalnızca yazınsalın alanında yinelenmekle kalmayıp sanatın değişik biçimlerinde de bir dizi dönüştürüm işlemiyle metinlerarası yöntemlere göre yeniden kullanıma sokulurlar. Bu kitapta özel bir söylem biçimi olarak folklorik tanımlamasına uyan yapıtların yeni bağlamlarda kullanımları metinler ar asiliğin verileriyle ele alınmaktadır.