Uzun zamandır yolda bulunanlar olarak çözümü elbette biliyorduk
Ama biz hiç çözüme değil hep ölüme koştuk.
Ben sıradan bir yolcu kendi irademle
koskoca bir dünyayı kurtardım çürümekte olan
Ve şimdi katili olarak duruyorum feda ettiklerimin üstünde hayali bir zaferin gölgesinde.
Seninse ellerinde hâlâ benim hiçbir zaman savaşını veremeyeceğim huzurun barışı gizli.
Üstelik kim ne derse desin gidişin hala aşk kokuyor.
Alkolle uyuşturamadığım her cümlenin öznesi adınla başlıyor
Uykusuz her gecenin şafağında ölüme inat dörtnala koşan özlemin var.
Oysa zamanla geçer demiştin bana
Zaman parmaklarına yapışmış bir bekleyiş
Ellerin kalbime her değdiğinde sonsuz yarama kanar.
Bana kalsa dünya döndükçe sererdim yıldızları ayaklarına.
Sen kördün ben de renk.
Sen kapatmıştın gözlerini ben sana ışığı anlatıyordum.
Senin elin cennetle bilenmiş bıçaktı benim yüreğimden kan damlıyordu.
Kurbanının katiline bulandığı bir alacakaranlıkta aşık atıyorduk.
Bir kere hıçkırsak kıyamet kopacaktı.