"yalan yok! ben bir iç geçirme olarak alıyorum bulunduğum bu yeri
dönüp kendime dönüp artık gözden düşmüş bu çarşıya
kepenkleri büyük bir gürültü ve tek bir hareketle kapatmak istiyorum
imgelerden sıkıldım tasvirlerden sonu gelmez betimlemelerden
sözü doğrudan ve yormadan birdenbire
sözün koynuna girip incitmeden kimseyi söylemeliyim
böylece
belki benim de bir sahtekar gülümsemem olurdu
belki hızlı yaşayıp belki genç ölürdüm cesedimi düşünmeden
yusufun sevdiği yerlerinden sevmeyi öğrenirdim dünyamızı"