O an onun silueti bedeninden ayrılırken bana bakarak dalga geçer gibi güldüğünü ve göz kırptığını gördüğümü sandım. Bu görüşün onu son görüşüm olduğunu anladım ve bacaklarımdaki güç beni taşıyamadığı için yere yığılıp öylece kaldım.(...)
(...) İşin bir diğer garip tarafı hayatı boyunca beni tanıyıncaya kadar hep itilip kakılmış dışlanmış biri olarak yalnız başına köşe bucakta kaldığı gibi son zamanlarında edindiği o kadar sevenini ve beni de atlatarak Hakka bile tek başına yürümeyi seçmesi olmuştu. Sabah bir önceki günlere göre çok daha iyi görünen birisi nasıl olur da birdenbire sadece bir saat gibi bir sürede hayata veda edebilirdi?