Çıktık işte.
Kestik halatlarımızı ve çıktık.
Sorsanız cevap hazır. "Karmaşık duygular içindeyim."
Bir iki duygu sözcüğü falan filan.
Yıllardır özlenen hayal sonunda kavuştuk v.s..
Ne kadar mutlu insanın hayallerini gerçekleştirmesi ıvır kıvır zıvır.
Yalan hepsi yalan.
Yavru Kutup Ayısı nasıl güzel ifade etmişse işte aynen öyle ve tek kelime ile:
Korkuyorum Ulan.
Bal gibi korkuyorum işte.
Bilinmeze yolculuk.
Macera mı? Ben maceracı değilim ki!
İspat mı? Neyi ki? Niye ki?
Özenme mi? Belki ama değer mi?
Feda ettiklerine baksana.
Ne kadar istedim bugün ciddi bir sebeple gidememeyi.
Dostlarıma bana bir sebep bulun dedim kalalım.
Cevap umutsuz.
Bu muydu 17 yıl önce konmuş hayal? Karnıma yumruk yemiş gibi kıvranmak mı özlenen? Hüzün mü endişe mi korku mu arzuladım acaba? Nedir bu halim Allah Aşkına?
Tam dolunay varmış
Frank Sinatra: "I Did it My Way" dermiş
Sevgilim "My Better Half" yanımda can yoldaşımmış.
Hava güzelmiş
Kızımız Pank bizi güvenle sarmalamışmış
Herşey mükemmel de niye ben böyleyim?.. Nerden bulaştık şu işe demişti Nilgün. Sahi yahu niye bulaştık?
Şu anda herşey bulaşık. Bulaş bulaş. Yapış yapış.
Karardım kararttım.
Ne yapayım şu anda böyleyim.
Yarın yeni bir gün.
Kimbilir belki farklıdır.
Aynıysa yandık.
Ne anlatırım bu güzel insanlara?
Bizden güzel haberler bekleyen sevgili dostlarımıza.
Ne derim ben kara kara kapkara.