Umutsuz mısraları vardı Nar'ın. Umutsuz aşkları vardı. Kavuşamamaya sevip de ayrılmaya yaralı kalbine isyanı vardı. Adına bile isyan ederdi zaman zaman. Öyle ya kim biricik kızının adını Nar koyardı ki? Bu isim ona kendini komik hissettirirdi. Bir sürü güzel isim vardı; Deniz vardı Derya vardı Su vardı... Ama onun adı Nar'dı. Adından utanırdı. O yüzden yeni insanlarla tanışırken hep Tanem diye tanıtırdı kendini. Oldum olası sevmişti Tanem ismini de. Adını sevmezdi oysa ailesine göre bu çok özel bir isimdi. Değerini sadece kalbini gören içini gören anlardı...
Sıkılıyordu Nar. Sürekli yazıyordu. Sanki yazmazsa çıldıracaktı. Yaza yaza acılarını dindiriyordu. Diniyorlar mı bilmiyordu. Lastik gibiydi acıları. Çektikçe uzuyorlar ama bırakınca da insanın canını acıtıyorlardı. Her geçen gün biraz daha azalıyordu sanki tükeniyordu...