Dünya üzerinde «Kürt» diye adlandırılabilecek müstakil hüviyetli bir ırk yoktur. Kürtler yalnız vatandaşımız değil soydaşımızdır da... Fakat asırlarca devam eden kötü idare ve ihmaller onların da kapalı yaşama itiyatları maalesef bu neticeyi doğurmuştur. Türk Milletini ve Türk Vatanını parçalayarak yok etmek sevdasında olanlar bundan faydalanmanın peşinde koşuyorlar. Bütün Türk aydınları şunu kesin olarak bilmelidirler ki «Kürtlük» tahriki düşman kaynaklardan fışkırmakta ve millî bütünlüğümüzü sarsarak bizi yıkmayı hedef tutmaktadır. Buna elbette müsaade etmemeliyiz. Çünkü Doğu illeri vatanımızın hem kapısı hem kalesidir. Biz ihmal eder gerçekleri bu öz kardeşlerimize götürmez onları aydınlatmazsak düşman propagandası karşısında silâhsız ve müdafaasız kalırlar. Sonunda alçakça yapılan bu propagandaların tesiriyle ikiye bölünürüz. Doğu illeri elimizden çıkarsa Orta ve Batı Anadolu'da tutunmamız kolay olmaz. Bu dava Türk Vatanı ve Türk Milletinin istikbâli bakımından son derece mühim son derece ciddidir. Bütün Türk aydınlarının bu durum karşısında vazifelerinin ne olduğunu tâyin etmeleri zamanı gelmiştir.
Bilhassa bu ve buna benzer aslı astarı olmayan propagandalara kanmış aldanmış neticede yollarını şaşırmış Doğu Türklerinin kendilerini aydınlığa çıkaracak bu kitabı dikkatle okumaları can evine çekilip derin derin düşünmeleri lâzımdır. Bu takdirde hakikî ve doğru yolu bulacaklarına inanıyorum.