Sağlı "sol"lu burjuva partileriyle sistemin sömürücü işleyişine ve mantığına karşı çıkmayan "aydınlar K. Marx ve Marksizm üzerine yeniden düşünmeye başladı.
Kapitalizmin krizi derinleştikçe özellikle liberal "sol" aydınlar ve akademisyen geçinenler arasında birden bire K. Marx merakı boy vermeye başladı. Ancak Marx'ı körlerin fil tarifinde olduğu gibi herkes ideolojik-sınıfsal konumuna göre görmeye meyilli. Anılan "aydın" takımı Marksizmin devrimci sınıfsal özünü terim ve kavramlarını çarpıtıp tahrif ederek âdeta "yeni" bir "akademik marksizm" sekti üretmeye cüret etti. Marx'ın devrimci-örgütlü yaşamından doğan proletaryanın sınıf teorisini / pratiğini oluşturma süreci es geçilerek daha temel eserlerini yazmadan önce tuttuğu notlar üzerinden "Marx eleştirisi" ya da "yorumu" yapılarak Devrimci Koca Marx sıradan bir "filozof konumuna indiriliyor!
Bu halleriyle üniversite tozu yutmuş yarım-aydınların "tutarlı-amaçlı-somut bir demokrasi mücadelesine" ve "tutarlı-amaçlı-somut bir iktidar-devrim mücadelesine" katkı yapmaları söz konusu değildir. Bunların Devlet Devrim Parti ve Partileşme Sorunu üzerine de tutarlı bir eylemlilik ve sözleri bulunmamaktadır.
Kolektif çabalarla ürettiğimiz kitaba yazarlarımız özgünlük ve özgürlüklerini koruyarak yaklaşmıştır.
Elimizdeki kitap aynı zamanda Devrimci Marksizme sahip çıkmanın bir ürünüdür.
'Marksizmin yorumu ve pratikte yeniden üretimi' günümüzün en acil ve hayatî bir sorunudur.