KİM BİR BARDAK SOĞUK SU İÇERSE BENİ HATIRLASIN.
Hz. Hüseyin
Kerbela yeniden var olmak için atılmış ölümüne bir adımdır ölümüne bin adımdır. Âşık olmanın adıdır ölüme en Yüce'nin hatırına. En Yüce'nin hatırına ölümle kıyılmış nikâhtır bu
Hüseyni bir nikâh.
"Kerbela bir feryattır. İkiyüzlülüğe kaypaklığa ve arkadan vurma alçaklığına karşı bir feryat... Yüzüstü debelenen bir feryat değil izzetle yükselen bir feryat..."
Bizim imanımızın kısır kalmasının en asli sebebi İslam'ı Hz. Muhammed'i Ali'nin yolunu ve Hüseyin'in direnişini tanımamamızdır. Onlara karşı bir "aşkımız" var ama "şuurumuz" yok. "Muhabbet" var ama "marifet" yok.
Kerbela yetmiş iki yiğidin ağlamasıdır. Sanmayın ağlayışları ölüm içindi. Kerbela yetmiş iki yiğidin feryadıdır kulaklarda çınlayan. Sanmayın korkudur feryadın sebebi feryat hak uğrunda ölmenin gür sesidir inanan kalplerde. Feryat mazluma umut zalime korku salmanın çığlığıdır sindirilmiş duygularda.
Hüseyin'in kesip koparılan bir kolu çakallar yesin diye Irak çöllerine atılmıştır. Başsız bedeni Fırat nehrinin suları altındadır. Bir gözü çıkarılmış kafası Suriye Şam'da bilinmedik bir yere gömülmüştür. Peki ya Hüseyin'in ruhu nerededir?
Nerededir Hüseyin?
Gecenin gelinciği kan içinde. Geleceğin umudu bir çığlığa hapsedilmiş. Sıyrıl ey sırrın sesi! Ses ver sessizliğimize.
Neredesin ey Hüseyin?