Temelinden son işlemesine kadar tek tek ayrı bir telaş olağanüstü bir çaba müthiş bir ter muhteşem bir sanat harikulade duygular veren bir heyecan fırtınası... Büyük emellerin büyük hedeflerin yapıları olarak dünyaya gelmiş onlar. Her taşında zaman mekan insan öyle bir buluşmuş ki inanılmaz. Her santiminde yüzyılların geleneği gizli sanki. Ama o kudreti hissediyorsun. Dokununca elinle bakınca kalbinle...
Kubbeleri bir taç gibi parlıyor. Hele o minareler yok mu? Sırlarıyla birlikte yükseliyor gökleri delercesine. Kartal yuvalarında alemin kralı duruşları insanlara korku değil ama huzur veriyor. İçlere giriyor sevgi çiçekleri açıyor; içiine çekiyor merhamet dağıtıyor. İhtişam onlarda asla kibir olmamış çünkü görene de gezene de secde edene de aynı tevazuyla yaklaşıyor.
Ama sıra öykülerine gelince... Yarış büyük her biri ayrı bir şölen doyumsuz bir tat. Efsaneleri büyülüyor. Şaşırıyorsunuz ürperiyorsunuz. "Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul"a şapka çıkarıyorsunuz sabah güneşinde bir hilal gibi doğan bu camiler dünyasına dalınca...
Bu kitabı okurken bir abideden diğerine geçerken sayfasından fırlayacakmış gibi duran görsel şölen nefesinizi kesiyor gözleriniz kamaşıyor. Sanki hepsi canlıymış gibi karşınızda duruyor...
O an bir kez daha anlıyorsunuz ki Türk Milleti Allahın sevgili kulları. Ne mutlu bize ki böyle yüce bir dine böyle elleri öpülesi atalara böyle sınırsız hayranlık uyandıran mucize eserlere sahibiz...