Hasibe Ayten bir yanıyla insanın içsel dünyasına tarihsel yolculuk yapıyor bur yanıyla çağının sorunlarına tanıklıktan geri kalmıyor. Bunları yaparken de yalın içten naif bir dil kullanıyor.
Şairin yaşadığı dünyada kendine özgü sığınakları vardır. Onlarla olagelecek fırtınalara göğüs germesi söz konusudur. Hasibe Ayten'in iç dünyasına dış dünyadan çekip aldığı onlarca düş ve düşünceyi bu çerçevede değerlendiriyoruz. Aşktan doğaya tarihten güncele çocukluktan acılara bir uzun yolculuğa çıkarıyor okuru.
Yer yer uyaklara yaslanan bir anlatıma gönül verse de sözcüğün anlamını imgenin gücüyle yoğurması şiirin iç dünyasında şaşırtıcı görünüm yaratıyor. Bu durum sevinçlerle hüzünleri bir atlasta yan yana getiriyor.
Özetle Hasibe Ayten Suların Kucağında insan denizine avuçlarını daldırıyor.
Suların Kucağı dupduru sözcüklerle soluk almamıza yelken açıyor.