Ağlamaktan helalleşemiyordum.
Hele babamı orada bırakmak
Bana öylesine acı veriyordu ki...
Altı yıla yakın koyun koyuna yatmış
Acıda kederde hep bir olmuş var olmuştuk.
Biz sadece bir evlat-baba değil
Bundan öte bir bağ kurmuştuk aramızda...
O koca yürekli babamı dostumu arkadaşımı kader ortağımı velhasıl her şeyimi
Orada bırakıp gitmek içimden gelmiyordu...
Elimde değil özlerim ben
Son telefon görüşmemizde
Ağlamaklı sesiyle "Seni çok özledim gel!" diyen
O mangal yürekli babamı...
Deli dolu açık yürekli içi dışı bir hem özüne hem sözüne hem yumruğuna mert
Allah'tan başkasına eyvallah etmeyen
Mazlumun koruyucusu kollayıcısı zalimin düşmanı
Cömert sofrası herkese açık gözü gönlü tok misafir aşığı...
Ah be evlat ah bu millet ne acılar çekti bilir misin?
Yemen'den Çanakkale'ye içte ve dışta savaşa gidenler
Gidip geri dönemeyenler
Dönenlerden bıraktıklarını bulamayanların
Acı hikâyeleriyle doludur...
Vatanı ve namusu için savaşan birinin
Vatana ihanetten yargılanmasının
Ne demek olduğunu bilir misin?
Acısı hâlâ içimi yakar evlat...
Kar tüm şiddetiyle bastırmış tipiden göz gözü görmüyordu.
Bir anda etrafımızı aç kurtlar sarıp sarmaladı.
Atın yuları elimden kayınca kala kaldık kurtlar arasında...