Yazar romanda öncelikle Kazak bozkırının devrimden beş yıl önceki durumunu sergilemektedir; Çarlık Rusyasının sonuna doğru imparatorlukta düzen iyien iyiye bozulmuş; yolsuzluk haksızlık rüşvet ve adam kayırma had safhaya varmıştır. Rus olsun Kazak olsun tüm idareciler bu bozuk düzenin temsilcileridir bunların tamamı halkı ezmekte ve kendi çıkarlarını elde etmek konusunda hiçbir sınır tanımamaktadırlar. Din adamları da halkı kandırmakta ve onların inançlarını sömürmektedir. Kazak halkı sabrının sonlarına doğru gelmekte fakat ne yapılması gerektiğini kestirememektedir.