Bu roman dünya gömlek değiştirirken hesaplaşmanın sancısını yaşayan nesillerin hikâyesidir. Ferdi meselelerle sosyal ve tarihi olayların iç içe yaşandığı 1960 sonrasında ortaya çıkan iki üç nesli anlatır. Kaybedilmiş dönemler ve yanlış esen rüzgârlar arasında yaşamaya ve tutunmaya çalışan gençler romanın asıl konusudur. Kaybolmuş Günler üniversiteli gençlerin hayatını aşklarını ve acılarını "Alternatif 68 Kuşağı"nın farklı bakış açılarıyla ortaya koyar. Beşir Güner'in kararsız ve tedirgin kişiliğinde baştan sona bir huzur arayışını anlatan roman Cumhuriyet döneminde yaşayan insanımızın iç dünyasındaki parçalanmışlığı ve değerler karmaşasını da ele alır. Türkiye Yazarlar Birliği tarafından iki defa yılın romancısı seçilen Mustafa Miyasoğlu'nun bu ilk romanı her seviyeden binlerce okuyucu tarafından beğenilmiş ve ilk baskısı yayınlandığında Türkiye Milli Kültür Vakfı tarafından ödül kazanmıştır. (1975) Kaybolmuş Günler konusu kişileri roman dili ve farklı anlatımıyla orijinal ve yeniliğini her zaman koruyacak nitelikte çağdaş edebiyatımızın klasiklerinden biridir.